بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَٱلۡمُدَبِّرَٰتِ أَمۡرٗا ٥

bir de (dünyânın) işi (ni) tedbîr eden (diğer melek) ler (zümresin) e (ki muhakkak hepiniz tekrar dirileceksiniz).

– Hasan Basri Çantay

يَوۡمَ تَرۡجُفُ ٱلرَّاجِفَةُ ٦

O gün sarsan sarsacak,

– Hasan Basri Çantay

تَتۡبَعُهَا ٱلرَّادِفَةُ ٧

onun ensesine binecek olan da ardından gelecek.

– Hasan Basri Çantay

قُلُوبٞ يَوۡمَئِذٖ وَاجِفَةٌ ٨

O gün kalbler (korku ile) titreyecek,

– Hasan Basri Çantay

أَبۡصَٰرُهَا خَٰشِعَةٞ ٩

(saahiblerinin) gözleri zilletle eğilecekdir.

– Hasan Basri Çantay

يَقُولُونَ أَءِنَّا لَمَرۡدُودُونَ فِي ٱلۡحَافِرَةِ ١٠

Onlar derler ki: «Biz mi saahiden eski haale döndürülmüş olacağız»?

– Hasan Basri Çantay

أَءِذَا كُنَّا عِظَٰمٗا نَّخِرَةٗ ١١

«Biz çürüyüb dağılmış kemikler olduğumuz vakit mı?»

– Hasan Basri Çantay

قَالُواْ تِلۡكَ إِذٗا كَرَّةٌ خَاسِرَةٞ ١٢

Dediler: «Öyle ise bu (yeni hayâta dönüş) ziyanlı bir dönüşdür».

– Hasan Basri Çantay

فَإِنَّمَا هِيَ زَجۡرَةٞ وَٰحِدَةٞ ١٣

Fakat o, ancak bir tek haykırışdır.

– Hasan Basri Çantay

فَإِذَا هُم بِٱلسَّاهِرَةِ ١٤

Ki o zaman onlar (görürsün ki) hemen (diri olarak) toprağın yüzündedirler.

– Hasan Basri Çantay

هَلۡ أَتَىٰكَ حَدِيثُ مُوسَىٰٓ ١٥

Sana (Habîbim) Musânın haberi geldi (değil) mi?

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu